Nasrullah AYAN: Borsanın Kralı (1988 – 1994)

Bu dönemde “borsa baronları” ya da “borsa kralları” diye anılan spekülatörler öne çıktı. En meşhuru, Mardin asıllı Nasrullah Ayan’dı.
  1. 1980’ler: Bankerlik Krizi ve Borsanın Yeniden Doğuşu

1980’lerin başında Türkiye’nin finansal ortamı oldukça çalkantılıydı. 24 Ocak 1980 kararları ile serbestleşme sürecine girilmiş, faizler serbest bırakılmış, döviz rejimi gevşetilmişti. Ancak bu hızlı dönüşümün ilk sınavı bankerlik sistemi üzerinden yaşandı. Bankalar dışında, küçük sermaye sahiplerinden yüksek faizle mevduat toplayan “bankerler” kısa sürede büyümüş, halkın birikimleri bu sisteme yönelmişti. Banker Kastelli (Cevher Özden) bu dönemin en ünlü figürüydü. 1982’de sistem çöktüğünde on binlerce kişi birikimini kaybetti, piyasalara güven büyük yara aldı.

Bu krizin ardından devlet, sermaye piyasalarını daha kurumsal bir zemine oturtmak için adım attı. 1981’de Sermaye Piyasası Kanunu çıkarıldı, 1982’de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) kuruldu. Amaç, bankerlere benzeyen kontrolsüz yapılar yerine düzenlenmiş ve denetlenen bir piyasa oluşturmaktı.

Oysa Türkiye’de borsa geleneği çok daha eskilere dayanıyordu. Galata Borsası, 19. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı tahvilleri, hisse senetleri ve döviz işlemlerinin merkeziydi. Levanten ve gayrimüslim bankerlerin aracılığıyla işleyen bu piyasa, savaşlar, ekonomik krizler ve Cumhuriyet sonrasındaki dönüşüm nedeniyle işlevini kaybetmiş, 1918’de kapanmıştı. Bankerlerin büyük kısmı da ülkeyi terk etmişti.

İşte bu uzun boşluğun ardından 1980’lerde yeniden kurumsal bir borsa fikri gündeme geldi. Ancak aracılık yapacak kurumsal kadro yoktu; aracı kurumların çoğu eski bankerlerden veya bankerlik sisteminde çalışmış elemanlardan oluştu.

  • 1986: İMKB’nin Açılışı ve İlk Günler

1986’da İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) faaliyete geçti.

İlk günlerde işlem yapan aracı kurum sayısı az, işlem hacmi ise düşüktü. Alım satım sistemi bugünkü ölçülere göre oldukça ilkel görünüyordu: işlemler yüksek sesle bağırılarak yapılır, fiyatlar kocaman beyaz tahtalara kalemle yazılırdı.

Seans salonuna girildiğinde hemen göze çarpan şey, bugünkü elektronik ekranların yerini alan bu tahtalardı. Tahtanın üst kısmında o gün işlem gören birkaç banka ve sanayi şirketinin hisse kısaltmaları yazılıydı. Görevliler fiyatları sık sık silip yeniden yazar, toz içinde kalan elleriyle tahtanın önünde adeta nöbet tutarlardı.

Atmosfer hem heyecanlı hem gergindi. Banker krizini yaşamış ve parasını kaybetmiş birçok kişi, devlet güvencesindeki bu yeni borsaya kuşkuyla bakıyordu. Ama aracı kurum temsilcileri —çoğu banker kökenli— bağırışlarıyla salona hareket katıyordu. İşlem hacmi düşük olmasına rağmen seans salonunda çıkan gürültü, milyonlarca liralık alışveriş yapılıyormuş izlenimi yaratıyordu.

Böylece Türkiye’de uzun yıllar sonra yeniden “resmî” sermaye piyasaları doğmuş oldu. Bir yanda banker krizinin yarattığı güvensizlik, öte yanda serbestleşmenin getirdiği umut, İMKB’nin ilk günlerine damgasını vurdu.

  • 1990’lar: Vahşi Batı Yılları
    Metin Kutusu:  
İMKB Tahta Sistemi
1990’lı yıllarda İMKB, biraz “vahşi batı”, biraz da “Kapalıçarşı’nın elektronik versiyonu” gibiydi. Denetim yetersizdi; hisse senetleri kimi zaman futbol transferi dedikodularından bile hızlı değer kazanırdı.

Yatırımcıların en büyük stratejisi “içeriden haber” almaktı. Kulaktan kulağa yayılan söylentiler, Bloomberg terminallerinden daha etkiliydi. Denetim otoriteleri bazen olayların peşinden koşar, bazen de seyirci kalırdı.

Spekülatörler borsada adeta şov yapardı: Kimisi “tahtayı kilitleyip” hisseyi uçurur, kimisi de sert düşüşlerle yatırımcılara kayıplar yaşatırdı. Bir gün zengin eden, ertesi gün fakir eden bu ortamda en çok kullanılan yöntemler şunlardı:

  • Hisse biriktirme (pump-and-dump): Belirli hisselerde toplu alım yapıp fiyatı yükseltmek, ardından satışa geçmek.
  • Aracı kurum ve şirketler üzerinden kontrol: Aracı kurumları, bağlı şirketleri veya holdingleri kullanarak işlem hacmini şişirmek.
  • Şirket yönetimini ele geçirme: Toplanan hisselerle yönetim kurullarına sızarak şirket politikalarını yönlendirmek.

1990’ların borsası, kuralları olan ama kural koyucuların genellikle “maç bittikten sonra sahaya girdiği” bir piyasa görüntüsü veriyordu.

  • Borsa Baronları ve Nasrullah Ayan

Metin Kutusu:  
Narullah Ayan

Bu dönemde “borsa baronları” ya da “borsa kralları” diye anılan spekülatörler öne çıktı. En meşhuru, Mardin asıllı Nasrullah Ayan’dı. Döviz piyasalarını Beyrut’ta öğrenmiş, 1987’de Türkinvest AOG’yi kurmuş, 1990’ların başında ise borsanın en güçlü oyuncusu haline gelmişti. İMKB’nin günlük 25 bin dolarlık borsanın işlem hacmini 500 bin dolara sonra 1 milyon dolara sonra da 50 milyon dolara taşımakla övünmüştü.

1992’de Tam Sigorta’yı satın aldı, 1993’te topladığı hisselerle Çelik Halat Tel ve Sanayi A.Ş.’nin yönetimini ele geçirdi. Makro Borsa, Erciyes, İzibelli ve Sağlam Menkul gibi aracı kurumları da bünyesine katıp TF Trend Holding çatısı altında topladı. Ancak 1994 krizi sonrası hükümetin baskısıyla Türkinvest kapatıldı ve altın kaçakçılığı ile suçlanan Ayan piyasadan çekildi ve 2022 yılında vefat etti.

Ayan karizmatik bir figürdü. Ona göre borsada en önemli unsur “piyasanın psikolojisini anlamak”tı. Söylentiler, medya etkisi ve yatırımcı psikolojisi fiyatlar üzerinde grafiklerden daha etkiliydi. Defalarca battığını söylese de, risk yönetiminin önemini her fırsatta vurguladı.

2017’de yayımladığı “Borsa Kralı” adlı kitabında da yatırımcılara şu tavsiyelerde bulundu:

  • Sabırlı olun, küçük kazançları küçümsemeyin.
  • Küresel gelişmeleri izleyin, yalnızca yerel verilere bağlı kalmayın.
  • Panik satışlarından kaçının, düşüşleri fırsat görmeye çalışın.
  • Riskleri öz kaynaklarınıza göre alın; borçluluk ve nakit akışı gibi temelleri göz ardı etmeyin.

Kısacası Ayan’ın hikâyesi, 1990’ların “Türk usulü borsa kapitalizminin” en çarpıcı örneklerinden biri oldu.

Önceki Yazı

KRİPTO PARALARIN GELECEĞİ & REGÜLASYONLAR

Sonraki Yazı

Teknik Analiz, Artık Finans Dünyamıza Zarar mı Veriyor?

Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Takipte Kalın!

Yeni blog yazılarımdan, gelişmelerden haberdar olmak ve takipte kalmak için abone olabilirsiniz.
Şu anda abonelik sistemi aktif değil. ✨