Sosyal medyada “borsada birikmiş baskı yukarı patlayacak, 2026’da roketleme göreceğiz” tarzı iyimser yorumlar dolaşıyor — fakat veriye ve finansal gerçeklere bakınca tablo çok başka.
Kasım 2025 itibarıyla,
• TL mevduat: 14.641,55 milyar TL
• YP mevduat: 213,40 milyar $
• Mevduat içindeki pay: TL %61,98 — YP %38,02 Ayrıca Borsa İstanbul’un piyasa büyüklüğü Kasım 2025 itibarıyla yaklaşık 14,9 trilyon TL seviyesinde.
Bu şu demek: 14,9 trilyon TL’lik bir piyasayı anlamlı bir şekilde yukarı taşımak için trilyonlarca TL’lik net yeni para girişi gerekir.
Matematiksel olarak: Endeks %25–30 artacaksa bunun karşılığı 3,5–4,5 trilyon TL net alım likiditesi demektir.
Ve burada kritik nokta şu: Bu büyüklükteki fon akışı içeriden değil — ancak yabancı yatırımcıdan gelebilir. Fakat bugün yabancı yatırımcının gelmesi için gerekli koşullar mevcut değil. Bugün piyasada fiili mevduat faizleri %40–42 bandında.
Bu ne demek? Tasarruf sahibi rasyonel olarak şunu diyor:
“%40–42 risksiz getiri varken neden hisse riskine gireyim?” Üstelik kritik bir gerçek daha var: Borsada rasyonel fiyatlama mekanizması bozulmuş durumda.
• Bilanço–fiyat korelasyonu zayıf,
• Bazı hisselerde fon oligarşisi oluşmuş,
• Arz–talep yerine fon konsantrasyonu fiyat belirliyor,
• Piyasa derinliği düştü. Bu ortamda haklı bir soru doğuyor: “Hangi rasyonel yabancı yatırımcı bu piyasaya gelir?” Yabancı payı BIST’te hâlâ %16 civarında — geçmişte %60+ idi.
Ve bir önemli gözlem daha:
Son 12 ayda BIST’e kayda değer net yabancı girişi olmadı. Mikro-dalga şeklinde alımlar olsa da toplam hareket bir “geri dönüş trendi” değil.
Bu, borsanın yükselmesi için gereken 3,5–4,5 trilyon TL’lik sermayenin:
•İçeriden gelmesinin düşük ihtimal olduğunu,
•Dışarıdan gelmesi için ise yabancı güveninin henüz tesis edilmediğini gösteriyor.
Yani BIST için gerçek mesele şu:
Yabancı sermayeyi çekecek kurumsal güven ve fiyatlama şeffaflığı henüz oluşmuş değil.
“Patlama” psikolojiyle değil, parayla olur.
Yakıt = yeni para girişi. Ve yeniden vurguluyorum: 14,9 trilyon TL’lik bir piyasayı yukarı taşımak için trilyon TL’ler gerekir — bu para da gelirse yabancıdan gelir.
Lakin şu anki koşullar:
• Yüksek mevduat faizi
• Bozulmuş fiyatlama güveni
• Fon oligarşisi
• Hukuki belirsizlik
• Siyasi belirsizlik
• Yabancının düşük payı ve zayıf risk iştahı ile bakınca yabancı akımı yakın vadede mümkün görünmüyor.
2026’nın iyi bir BIST yılı olması için önce şu şartlar lazım:
• Enflasyon düşüşünde inandırıcılık
• Mevduat faizinin %40–42’den aşağı gelmesi
• Hukuki ve regülasyon güveninin artması
• Yabancı yatırımcı payının yükselmesi
• Fiyat oluşumunda rasyonel mekanizmaların geri gelmesi
• Fon oligarşisinin çözülmesi
• Piyasa derinliğinin artması Bunlar olmadan 2026 bir boğa yılı değil, seçici hisse ayrışma yılı olabilir.
“2026’da kesin patlarız.”
“Ancak güven + likidite + rasyonel fiyatlama + yabancı dönüşü olursa gideriz.”
Benim 2026 okumam şudur:
Türkiye’de BIST için bir şartsız iyimserlik değil, şartlı bir fırsat penceresi var.
Prof. Dr. Soner GÖKTEN
➡️Soner Gökten TV YouTube: https://youtube.com/@sonergoktentv
➡️Soner Gökten Instagram: https://www.instagram.com/sonergoktenmedya
➡️Paramedya TV TikTok: https://www.tiktok.com/@sonergoktenmedya